bugün

sevdiği entry'ler

gecenin şiiri

karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
bu gece dağ başları kadar yalnızım
çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
dudaklarımda eski bir mektep türküsü
karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
gözlerim gözlerini arıyor durmadan
nerdesin?

Attila ilhan

sözlük yazarlarının itirafları

Benim tüm sözlerim sana bundan sonra.
Tüm sevgilerim, tüm şefkatim, tüm hasretim, tüm huzurum...
tüm hayallerim, tüm benliğim, tüm iyi niyetim, tüm zaafım...
Hepsi sana.

Ve tüm yorgunluğum sende geçebiliyorsa, beni yormayı en çok hak eden kişisin aslında.

Hep ol.

17.08.19

thy nin hamidiye su almayı bırakıp sırma alması

geçen gün bir haber çıktı, "türk hava yolları ibb'nin bir iştiraki olan hamidiye'den su alma anlaşmasını iptal ederek, sırma su ile anlaşma yaptı..."
görsel

neden?
çünkü hamidiye su istanbul belediyesi'nin bir şirketiydi ve akp de istanbul belediyesini kaybetmişti.
şu zavallılığa bakar mısınız?

şüphesiz ki thy'nin su almaması hamidiye'yi batırmaz.
o hamidiye ki 1898'de sultan abdülhamid tarafından tesis edilmiş koca şirket...

işte akp'lilerin ecdat sevgisi, ecdada bağlılığı bu kadar.
birkaç sene önce "hamidiye su tesislerini ecdadımız açtı" diyerek büyük gösteriler yaparak övüyorlardı, bugün ise hamidiye'den su almıyorlar.

eee? abdülhamid han ne oldu? akp'linin umurunda mı?

oysa ki istanbul belediyesi kendi ellerindeyken bu hamidiye suyunun reklamını öyle bir yapıyorlardı ki...
hatta bir keresinde payitaht abdülhamid adlı çöp dizide hamidiye su çeşmesinin açılışını gösterdiler.
yani bugün almaktan vazgeçtikleri hamidiye suyun reklamını abdülhamid'in dizisinde yaptılar.

izleyelim;
https://streamable.com/x7ftr

eee ne oldu şimdi abdülhamid'in suyu? tu kaka oldu.

sizin siyasetiniz batsın be...
sizde ne ecdat sevgisi var, ne osmanlıcılık.
hepsi fos...sizin dininiz imanınız para olmuş, siyaset olmuş. sizin elinizde değilse abdülhamid'in mirası bile umurunuzda değil...

bakınız burası çokomelli.
madem tarihi bir vakadan yola çıkarak bu yazıyı yazdık.
türk hava yolları hamidiye su'dan vazgeçip hangi su ile anlaştı?
sırma su ile.

sırma su kimin? danone'nin.
evet, danone 2013 yılında sırma suyu 400 milyon liraya satın aldı. satın aldığı kişi de davut dişli.
davut dişli kim?
15 temmuz darbe girişiminin 2 numaralı ismi fetöcü mehmet dişli ile türkiye'nin hollanda büyükelçisi akp'li şaban dişli'nin kuzeni.
görsel

neyse, gelelim danone'ye.
danone kim?
danone bir osmanlı yahudisi olan emanuel karasu'nun yeğeni (bkz: izak karasu) tarafından fransa'da kurulmuş dünya gıda devi.

peki emanuel karasu kim?
emanuel karasu, theodor herzl ile abdülhamid'i görüştüren kişi.
abdülhamid ile arası bozulunca ittihatçılara katılıyor ve ittihatçıların önemli isimleri arasına giriyor, daha sonra abdülhamid'in tahttan indirilmesinde abdülhamid'e "hal edildiği" bildirisini okuyan kişi oluyor.
yani emanuel karasu abdülhamid'i tahttan indiren kişi...

yine payitaht dizisinde emanuel karasu şöyle anlatılıyor;
https://streamable.com/vp4w6

işe bak.
akp'li arkadaşlarım okuyor musunuz?

türk hava yolları abdülhamid'in kurduğu hamidiye suyu almaktan vazgeçiyor ve abdülhamid'i tahttan indiren emanuel karasu'nun şirketi olan danone'ye ait sırma su almaya başlıyor.

ne kadar da yerli ve milli bir hareket...ecdadın emanetini iki dakikada çöpe atıverdiniz, vallahi bravo size...

hayat ne kadar garip değil mi? vapurlar falan...

edit: 30 saniyede 2 eksi. ne oldu yahu gerçekler bu kadar mı acıttı aktroll kardeşim.

sözlük yazarlarının itirafları

Bazen durduk yere ilk günlerimizdeki mesajlarımıza dönüp, okuyup gülümsüyorum.

Neredeyse 2 yıl dolacak, bana hâlâ aynı heyecanı yaşattığın için teşekkürler sevgilim.

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

Sen nokta'sın benim için.
Tüm üzüntülerimi bitiren, tüm geçmişimi sonlandıran, yeni bir hayata yelken açtıran.
En büyük duama cevapsın hem.

Sen üç nokta'sın benim için...
Devamının olacağından, hatta devamının hep daha güzel olacağından emin olduğum...
Umudumsun, geleceğimsin, seveceğimsin, seve seve bekleyeceğimsin...

iki nokta değilsin bi, düşüncelerim arafta olmadığından..

kritimu

"gel yine gel bir sabah yeniden"

Sevgiyle gel, sevgiyle kal...
sonsuza kadar.

kritimu

Birlikte Almanca öğrenmemiz gereken bir yazar.

"Güzel günler göreceğiz çocuklar,
Güneşli günler göreceğiz.
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
Işıklı maviliklere süreceğiz…"

Hep böyle kal.
Sevgiyle kal...
1 yıl önceki gibi. Şimdiki gibi. Her zamanki gibi.

günün sözü

"içimde büyük bir ateş yanıyor, fakat kimse ateşin başında ısınmak için gelmiyor ve yanından geçenler sadece dumanı görüyor."

- vincent van gogh

neden iyi erkeklerle tanışamıyoruz

zaman ve mekan önemli.

hacı hacıyı mekke'de hoca hocayı tekkede, bok boku kenefte bulur.

yatakta adeta bir seks kölesi olan kadın

Bence yatakta iki kişiden birinin köle ruhuna sahip olması çok tutkulu olur.

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

Sen muhteşem bir detay olabilirsin ama bende dikkat eksikliği var.

sözlük yazarlarının itirafları

insanın sağlığını koruyan iki faktör vardır. işini sevmesi ve hayatı sevmesi. Öleceğiz diye hiç yaşamayacak değiliz. Zaten yaşadığımızı varsayarsak ölebiliriz. Çiçekleri, ağaçları, yağmuru, yağmur sonrası toprak kokusunu sevebiliriz. Hayatta sevilecek şeylerde var elbet. Bardağın ne boş tarafını ne de dolu tarafını görelim, bardağı olduğu gibi görelim. iş meselesi insanı ya köle ya da vezir yapacak konulardan biridir. istemediğin bir işte çalışmanın acısı serçe parmağı çarpmaktan bile fenadır. Çünkü çarpmanın acısı birkaç dakika,sevmediğin bir işte çalışmanın acısı ömür boyu sürer.

Freud

Saglikli degilim.

neden evlenmiyorsun

"Sırf sizler halay çekip göbek atıp pasta zıkkımlanın diye ben hayatımın geri kalanına pranga mı vuracağım" diye cevaplanabilecek bir sorudur.

kitap alıntıları

''Emrettiğiniz yüzbaşı geldi efendim.''
''içeri al.''
Nazır subaylara bilgi verdi:
''Az önce sözünü ettiğim talihsiz olayın faili.''
Yüzbaşı bekletmeden içeri girdi, kaygılı bakışlarla kendisini izleyen subayların arasından hızla ilerleyerek nazırın masası önünde durdu, selam verdi:
''Yüzbaşı Faruk, istanbul. Beni emretmişsiniz.''
Uzun boylu, kumral, yakışıklı, Biraz bıçkın havalı bir subaydı. Nazır önündeki bir yazıya bakarak, yumuşak bir sesle,'' Oğlum..'' dedi,''..dün akşam Beyoğlu'nda, ingiliz inzibat Subayı Teğmen Miller'i, emre rağmen selamlamamışsın. Doğru mu?''
''Evet efendim, doğru.''
Nazır dürüst subaya babacanca yol gösterdi:
''Herhalde görmediğin için selamlamadın, değil mi çocuğum?''
''Hayır efendim, gördüm.''
Nazırın canı sıkıldı:
''Niye selamlamadın öyleyse?Selamlamanız için emir verilmişti.''
''Rütbesi benden küçük olduğu için selamlamadım Paşam .Askerlik töresince , önce onun beni selamlaması gerekmez miydi?''
Ziya Paşa derin bir kederle ellerini açtı.
''Askerlik töresimi kaldı a yavrum? Adamlar galiiye haklarını kullanıyorlar. ingiliz Komutanlığı bu sabah olayı protesto etti. Mesele çıkaracak zaman değil.Hemen şu müzevir teğmeni bul da özür dile. Olayı kapatalım.''
Başıyla çıkması için izin verdi. Ama yüzbaşı yerinden kıpırdamadı:
''Paşam bir de beni dinlemenizi rica ediyorum.''
Nazır bıkkınlıkla,''Söyle bakalım'' dedi.
''Balkan Savaşı'nda teğmendim,Çanakkale'de üsteğmen, Suriye cephesinde yüzbaşı oldum.Ben bu rüteleri tek başıma savaşarak almadım. Her rütbemde binlerce şehidin ve gazinin hakkı var. Onların hakkını korumak namus borcumdur.Beni affedin, özür dileyemem.''
Harbiye Nazırı bozuldu:
''Anlamadın galiba. Harbiye Nazırı olarak emrediyorum.
Yüzbaşı sükünetle ,''Anladım efendim'' dedi, apoletlerini bir hamlede söküp nazırın masasına bıraktı:
''Artık emrinizi dinlemek zorunda değilim!''
Selam vermedn dönüp kapıya yürüdü. Oturan subayların, istanbul'u tutan birkaçı dışında, hepsi saygıyla ayağa fırladı. Hepsinin rütbesi yüzbaşından daha büyüktü. Gözleri dolarak , yüzbaşıya selam durdular.

Turgut Özakman - Şu Çılgın Türkler

seni çok sevdim diyebilmek

Asuman: Eee… artık beni sevmiyorsun öyle mi?

Mükremin: Ya seni seviyorum da seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum. Hani eskiden seni sevmenin birbirimizi sevmenin değişik gevrek bir tadı vardı, seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir orada mutlu mesut yaşardı. Yani bir şey olduğu vakit ilk bunu koşayım gideyim Asumana gideyim tarzı haberci telaşı olurdu.

Asuman: Şimdi ne oldu peki?

Mükremin: Bilmiyorum Asuman, bilmiyorum. Kalbim bir kuyunun dibindeki bir suyun içinde nefes almaya çalışan bir gariban. Yukarı tırmanmaya çalışıyor ama ne yapsın kuyunun duvarları düz. Kuyunun duvarları ıslak.

Ah be Mükremin abi.